Hit enter after type your search item
Bilgi Rehber

Ansiklopedik Bilgi

Home / Kimdir / Daniel Bell

Daniel Bell

/
/
/
1253 Views

Daniel BELL (1919-2011)

New York doğumlu olan Daniel Bell, New York City College’da ve Columbia Üniversitesi’nde öğrenim görmüştür. Gazetecilik de yapan Bell, Chicago Üniversitesi’nde asistanlık yaparak başladığı akademik kariyerine, Columbia ve Harvard Üniversitesi’nde sosyal bilimler profesörü olarak devam etmiştir.

Daniel Bell’in sosyolojisinin temel amacı “kuramdan çok toplumsal çözümlemeye” ağırlık vermesidir. Çağdaşları gibi Bell de büyük toplumsal sorunların çözümü için öngörülerde ve önerilerde bulunma eğiliminde olan bir sosyologdur. Sosyolojide varolan bir eğilimi/yaklaşımı temsil eden bu tarz, toplumsal önkestirim (social forecasting) olarak adlandırılmaktadır.

Bell, 1950’lerde ortaya çıkıp R. Aron ve J. K. Galbraith gibi önemli isimler tarafından benimsenen yakınlaşma (convergence) teorisinin önde gelen temsilcilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Yakınlaşma teorisine göre toplumsal organizasyonların teknik ve ekonomik zorunlulukları toplumsal yapının biçimlenmesinde siyasal ideolojilerden çok daha etkilidir. Bu nedenle kapitalist ve sosyalist toplumlar giderek daha çok birbirlerine benzemektedirler

Sosyoloji teorileri içerisinde Bell’i belli bir yere oturtmak gerekirse, geliştirmeye çalıştığı sanayi sonrası toplum kavramında ve kapitalizmin kültürel çelişkileri tezinde yapısal işlevselcilik ve çatışmacı yapısalcılığın bir karışımı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bell, Kapitalizmin Kültürel Çelişkileri adlı eserinde Batı uluslarının toplumsal yapılarının ve kültürel formasyonlarının evrimini ele almış ve üretim ve tüketim alanları arasında bir ayrışma olduğunu ileri sürmüştür. Bell’e göre üretim ve tüketimin temel değerleri farklıdır. Üretim çalışma etiğine ve tatminin ertelenmesi ilkesine dayanırken tüketim hedonizme (hazcılığa) ve kişisel tatmine dayanır. Üretimin ve tüketimin değerlerinin farklı olduğu şeklindeki bu argüman, sosyal sistemleri nispeten sabit bir normatif çerçeve içinde bütünleşmiş sistemler olarak gören işlevselciliğe yönelik bir eleştiridir, çünkü Bell’e göre kapitalizmin ahlaki temelleri belirsiz ve kaygandır ve böyle olmaya da devam edecektir.

Bell’in çalışmaları sosyolojiye özellikle toplumsal değişme, modernite, kapitalizmin gelişimi ve Batı kültürünün çatışmaları konularında önemli katkılar sağlamıştır. Kitapları arasında İdeolojinin Sonu-The End of Ideology (1960), Sanayi Sonrası Toplumun Gelişi-The Coming of Post Industrial Society (1973), Kapitalizmin Kültürel Çelişkileri-Cultural Contradiction of Capitalism (1976) yer almaktadır.

Leave a Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This div height required for enabling the sticky sidebar